
Morgan Stanley, 2026 yılında piyasalarda sürpriz etkisi yaratabilecek makroekonomik senaryolara ilişkin daha sade bir değerlendirme yayımladı. Bankaya göre, mevcut beklentilere girmeyen bazı gelişmeler yatırımcıların pozisyonlarını zorlayabilir.
Morgan Stanley, 2026’ya ilişkin değerlendirmesinde üç temel başlığa dikkat çekiyor.
1. İŞSİZLİKTE ÜRETKENLİK PATLAMASI
Banka, ABD ekonomisinin enflasyon baskısı yaratmadan büyümeyi sürdürebileceği bir “işsiz üretkenlik artışı” senaryosunun mümkün olduğuna işaret ediyor. Yapay zekâ başta olmak üzere teknolojik kazanımların verimliliği artırması, buna karşın iş gücü piyasasında talebin zayıflamasıyla ücret artışlarının sınırlı kalması bekleniyor. Bu tablo, enflasyonu aşağı çekerken Fed’in faiz indirimleri için alan yaratabilir. Ancak bu süreçte çekirdek enflasyonun yüzde 2’nin altına inebileceği vurgulanıyor.
2. HİSSE SENE-TAHVİL DENGESİNDE DEĞİŞİKLİK SİNYALİ
Morgan Stanley’e göre normal koşullarda hisse senetleri ile tahviller ters yönlü hareket ediyor. Ancak 2025’te bu ilişki bozuldu ve hem hisse senetleri hem de tahviller birlikte yükseldi. Banka, bunun hisse piyasalarında “kötü haber iyi haber” algısından kaynaklandığını belirtiyor. Enflasyonun 2026’da Fed hedeflerine yaklaşması halinde bu dengenin yeniden eski haline dönebileceği ve riskli varlıklar üzerinde baskı oluşabileceği ifade ediliyor.
3. EMTİA VE ENERJİ FİYATLARINDA YÜKSELİŞ RİSKİ
Analize göre emtia piyasaları, özellikle enerji fiyatları, 2025’te güçlü bir performans sergiledi ve bu eğilimin 2026’da da sürmesi bekleniyor. Fed’in faiz indirimlerine devam ederken bazı merkez bankalarının faiz artırması, doların değer kaybetmesine yol açabilir. Bu durumun da emtia fiyatlarını yukarı taşıyabilecek bir zemin oluşturduğu değerlendiriliyor.
www.sozcu.com.tr internet sitesinde yayınlanan yazı, haber ve fotoğrafların her türlü telif hakkı Mega Ajans
ve Rek. Tic. A.Ş’ye aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.




