Suriye’nin kuzeyiyle ilgili durum belirsizliğini korurken Liva Rakka ve Suvvar Rakka grupları, terör örgütü PKK-SDG’den ayrıldıklarını duyurdu. Türkiye Gazetesi’ne konuşan Suvvar Rakka Komutanı Ahmed Aloush, Rakka konusunda bütün müzakerelerin SDG yerine yerli unsurlardan oluşan Rakka Vilayeti Siyasi Kurulu tarafından yürütüleceğini açıkladı.

“SDG İLE İŞBİRLİĞİ YAPANLARI KABUL ETMEYECEĞİZ”
Ahmed Aloush “Rakka Devrimciler Tugayı liderliği olarak, Şam hükûmetiyle bizim adımıza müzakere etmesi için Rakka Vilayeti Siyasi Kurulunu yetkilendiriyoruz. Rakka halkının meşru siyasi temsilcisi bu kuruldur. Rakka’yı temsil eden başka hiçbir heyeti, özellikle de yıllar boyunca SDG (Suriye Demokratik Güçleri) ile iş birliği yapmış olanları, aşiret liderleri ve benzeri yapıları kabul etmeyeceğiz. SDG ve paralel yapılar gayrimeşrudur” dedi.
ŞAM HÜKÜMETİNE BAĞLILIKLARINI İLAN ETTİLER
Rakka ve Haseke illerinin Suriye’nin bir parçası olduğunu belirten Aloush “Rakka’nın evlatları, kurtuluş yılları boyunca çeşitli Suriye illerinin topraklarını saf kanlarıyla suladılar. Artık Rakka ve Haseke vilayetleri daha fazla özgür Suriye’nin sınırları dışında kalamaz. Büyük milletin bütün onurlu insanlarına, askerî operasyon komutanlığına ve Şam hükûmetine, Rakka’nın kurtarmak adına faaliyetlerini artırmaları ve geleceğimizi SDG’ye bırakmamaları çağrısında bulunuyoruz. Şam hükûmetine olan bağlılıklarımızı sunuyoruz” ifadelerini kullandı.

“TUTUKLULARIN SERBEST BIRAKILMASINI TALEP EDİYORUZ”
Suvvar Rakka Grubu 2015 yılından bu yana SDG ile birlikte hareket eden grup olma özelliğini taşıyor. Ahmed Aloush, hâlihazırda 4.500 civarında savaşçılarının bulunduğunu ve bundan sonraki süreçte PKK-SDG yapılanması ile hareket etmeyeceklerini aktardı. Özgür ve birleşik bir Suriye için mücadele edeceklerini vurgulayan Aloush “PYD-YPG ulusal polis ve ordunun yeniden yapılandırılmasına kadar kontrol ettiği yerleri kendi halkına bırakıp çekilmelidir. Bununla birlikte Suriye Demokratik Güçleri PKK-SDG hapishanelerinde tutulan bütün tutukluların serbest bırakılmasını talep ediyoruz. DEAŞ tutukluları ve suç işleyenler ise şu anda uluslararası koalisyonun gözetiminde olan merkezî bir hapishaneye taşınmalıdır. Bu durum, Şam hükûmetiyle DEAŞ tutuklularının durumu konusunda bir anlaşmaya varılana kadar devam etmelidir. Aksi hâlde; SDG’nin bu DEAŞ’lıları bölgede kaos çıkarmak için kullanılacağından kimsenin kuşkusu olmasın” dedi.





